6 Ekim 2007 Cumartesi

Platon

Platon, onu okuyanlar için büyük bir zevk, hatta büyük bir neşe kaynağıdır. Onun, eşsiz bir şekil mükemmelliği ile yine eşsiz bir düşünce derinliğinin birleşmesinden oluşan diyalogları, zaman aşımına kafa tutarcasına günümüze kadar gelmişlerdir. Platon'un eserleri hiç yaşlanmamış, tazeliğini ve canlılığını -uzak bir geçmişte ilk yazıldıkları günlerdeki gibi- korumuşlardır. Sokrates'in yurttaşlarını rahatsız eden, hatta sabırlarını taşırtıp öfkelendiren soruları: Erdem nedir? Cesaret nedir? Dindarlık nedir? Ne demeye gelir bu deyimler ve bunlar gibi daha birçokları? Günümüz insanları için de aynı derecede rahatsız edici ve akıl karıştırıcı sorulardır.
Alexandre Koyre

Eflatun'un ''Symposion'' adlı yapıtının Türkçe çevirisi. Symposion, hep birlikte içme anlamına geliyor. Akşamüstü başlayıp, geç vakte kadar sürerdibu çeşit toplantılar. Symposion bir törendir. Şarap içilir, şiirler okunur. Eflatun'un anlattığı Symposion'un konusu Eos_yani sevgi.'' Herbirimz bir insanın tamamlayıcı parçasıyız. Pisi balıkları gibi bir bütünün yarısına benzeriz, onun içinde hep tamamlayıcı parçamızı arar dururuz. Bütün ömürlerini bir arada geçiren bu insanlar birbirinden ne istediklerini anlatamazlar size. Kimse diyemez ki, onların bu kadar çoşkunlukla birleştiren zevk sadece bir cinsel arzu ortaklığıdır. ''Şölen, erkekler arası ve kadınlar arası aşkın ahlaksızlıkla ilgili birşey olmadığını söyleyen Eflatun'un sevgi, dostluk, güzellik üzerine yazdığı bir söyleşi.

Hiç yorum yok: