Radyo Yayıncılığı

Kitlelere ulaşmak için insanların kullandığı bazı kitle iletişim araçları vardır. Bunlar; gazete, dergi, televizyon, radyo…vs. gibi araçlardır. Her yere taşınabildiği ve kullanımı kolay olduğu için bu araçların en yaygın olanı radyodur. Ayrıca radyonun başka bir özelliği de yalnız insanlar için o’na eşlik eden bir dost bir arkadaş olmasıdır.

Televizyonun olmadığı dönemlerde radyo, gazeteden farklı bir kitle iletişim aracı olduğu için, çok kısa sürede yayılarak insan hayatındaki yerini almıştır. Fakat televizyonun yaygınlaşmasıyla birlikte her ne kadar eski önemini yitirse de, kullanışlı olması ve insanların göremedikleri olayları, radyo tiyatrolarını ve çeşitli yayınları insanların kendi hayal dünyalarında canlandırdıkları için radyo kendi dinleyicisine ulaşmayı başarmıştır.

Radyo çeşitli dönemlerde hükümetler tarafından halkı etkilemek için kullanılmıştır. Televizyonun olmadığı dönemlerde, özellikle II. Dünya Savaşı sırasında, halkın moralini yüksek tutmak amacıyla çeşitli propaganda amaçlı yayınlar yapılmıştır. Bu yayınlarda, savaşın kendileri açısından iyi gittiğini, kazanmaya yakın olduklarını radyo aracılığıyla halka ileterek hem halkın moralini düzeltmişler hem de halk ve devlet arasında bir bağ oluşturarak halkın ülkesine ve birbirine bağlı kalmasını sağlamışlardır.

Günümüzde artık kamusal yayın yapan devlet radyolarının yanı sıra özel radyolar da hayatımızdaki yerini almıştır. Bu özel radyolar tamamen ticari amaçla kuruldukları için, genelde yayınlarında kamusal yayıncılığın yüklediği sorumlulukları üstlenmemeye çalışmaktadırlar. Bu yüzden yayınlarında hep ekonomik taraf ağır basmaktadır.

Özel radyolar ekonomik olarak ayakta kalabilmek için reklama ihtiyaç duyarlar. Özel radyoculukta önemli olan reklam alabilecek programlar yapmak ve popüler olan her şeyi tüketmeye yönelik yayınlar yapmaktır.

Devlet tarafından yapılan veya desteklenen kamusal yayıncılık ilkelerine bağlı radyolar bu özel radyolardan farklı bir yapıya sahiptir. Kamusal yayın yapan radyolar genelde ekonomik olarak belli bir bütçe ayrılmak suretiyle devlet tarafından desteklenen radyolardır. Bu tür radyoların reklama ihtiyaçları olmamakla beraber gelen taleplere de hayır demezler.

Bu bağlamda liberal yaklaşım açısından ele alırsak, bu yaklaşımda arz-talep ilişkisi çok önemlidir. Bu yüzden liberal yaklaşım radyo yayıncılığında reklam getiren dolayısıyla para getiren her türlü program kabul görür. Bu tür yayınlarda, bir firma sponsorluk adı altında reklam yapar veya yayın akışında reklam kuşakları artırılarak daha fazla gelir etme amacı güdülür.

Aslında daha fazla denetim altına alınması gerekir. Her ülkede kitle iletişim araçlarını denetleyen kurumlar olmasına rağmen, bu tür radyolarda, kulağı tırmalayan bozuk ve kötü bir ses tonuna sahip spikerler tarafından sunulan programların içeriklerinin gözde geçirilmesi gerekir. Bu tür programlarda, çok nitelikli ve entelektüel açıdan zengin konular bile sadece kendi çıkarlarına uygun olacak şekilde işlenmektedir.